11/07/2013

BU AŞKA ........




                 Bugün Günlerden en güzeli en beyazı .
Tek kişilik özgürlüğümü tamamen kısıtlayıp yeni bir sorumluluk altına girdiğim
Bundan sonraki günlerde rengarenk günler yaşadığım koskoca bir yıl bitti.
Pembesiyle grisiyle turuncusuyla mavisiyle koskoca bir yıl.
Tam bir yıldır çift kişilik bir yatakta olmasını istediğim kişiyle gece , güne veda edip
Sabahta yeni bir güne başlıyorum ve evet bundan sonraki yıllarımızda da görmek istediğim
Adam sensin.
Bu zaman boyunca asla unutmayacağım çok güzel anlarımız oldu .
Ve ben her defasında bunlar için sana bir daha aşık oldum.
Evet kötü zamanlarda oldu ama üstesinden gelebildik.
Seninle aynı evi paylaşmak ,çok  söylensem de ütülerini yapmak,
koştur koştur o yorgunluğun üzerine  iş çıkışı
                yediğin zaman sana çok lezzetli gelmesini istediğim yemekleri hazırlamak ,
her sabah banyo sırası beklememek için senden önce kalkıp hazırlanmak ,
Benim tatil olduğum sabah uyurken ‘’hayatım gömlek ütüler misin’’diyen bir sesle güne başlamak,
Yemeyeceğini bildiğim halde bıkmadan usanmadan meyve yer misin demek,
Senin arkadaşlarınla dışarıya çıktığında sen eve gelene kadar kulağım kapıda beklemek,
Bunların hepsini sevmediğimi söylesem de içten içe seviyorum.
Ama evliliğimizin bize kattığı en güzeli en paha biçilmezi içimdeki mucize.
Evet bundan sonraki yıllarda güne sadece seninle değil bizim olan bir sesle daha başlayacağım.
Şimdilik üç kişilik bu serüvende seninle olmayı istediğimi çok iyi biliyor ve
SENİ ÇOK SEVİYORUM.
İYİKİ VARSIN,İYİKİ BENİMLESİN
NİCE YILLARA AŞKIM …

   (Bu yazıyı tam bir yıl önce yazmıştım ve ikinci yılımızda 
yayınlıyorum.Geçen sene okumamıştın,Bu yıla sakladım.
Neler mi değişti artık üç kişi uyanıyoruz ve herşey çok güzel....)














8/21/2013

İYİKİ DOĞMUŞSUN .....

    

           DOST , nasıl da güzel bir kelime ,dolu dolu.Herkesin en az bir tane sahip olması gereken.Hani onunla ağlayıp onunla güldüğün,sırası geldiğinde kavga ettiğin ama asla küsmediğin,asla gurur yapmadığın.Yeter ben aramam birazda o arasın demediğin.Onu ebediyen kaybedeceğin fikrine bile katlanamadığın aklına geldiğinde onsuzluğa o an dahi dayanamayıp ağladığın.Ne olursa olsun her ihtiyacında yanında bulduğun ,şanslıysan erkenden karşılaşıp onunla büyüdüğün,onunla oynayıp onunla kudurduğun.Birbirinizde kalmak için çeşitli numaralar çevirip anne babayla konuşturup izin aldırdığın.Gecenin bir yarısı eğlenmek adına yüzünü gözünü boyadığın.Tek kişilik yatakta kocamanda olsan iki kişi sarılıp uyuduğun,bitmeyen iyi geceler dilekleri arasında konuşacak yeni bişeler bulduğun,sabahlara kadar oturduğun.Yatarken çok haraket ediyor diye kızdığın.Ailesini kendi ailen kadar iyi tanıdığın,herbirini tek tek sevdiğin bildiğin,kendini ailesine ailenle kabul ettirdiğin.Seni dinlemediği zamanlarda kızıp azarladığın yanlış yapmasını engellemeye çalıştığın ama yine de yanlışta olsa verdiği kararlarda arkasında olduğun.Onu rahatça eleştirdiğin,hatta üff çok konuşuyorsun şu anda seni dinleyemem diyebildiğin.Hayatına almak istediği insanı ilk önce sana tanıştırarak bide senin onayını almak istediği.Birbirinizin nikah şahidi olacağınızın sözünün yıllar önce alındığı.Hayatınıza giren her yeni arkadaşı birbirinizinde tanıyor olduğu.Çok ortak noktanız olmasada yine de ortak bir paydada buluşabildiğin.Tatlı tatlı bazen ayarlı bazen ayarsız sitem ettiğin.Onu çok ama çok sevdiğin.Birde onu kardeşin yerine koymuşsan işte DOST'unu bulmuşsun.
        Ben tam 21 yıl önce bu insan evladını Dostumu hatta Tek Kız Kardeşim dediğim insanı buldum.Ahu'mu Kara'mı buldum.Tam 21 yıl oldu evet koskoca dop dolu .Hayat bizi daha da  erken buluşturmak için o kadar uğraşmış ki ( aynı ana okulu ,aynı ilk okul ,4 sokak ötede evler) ancak ortaokulda buluşabildik.İyiki aynı sınıfa düşmüşüz .İyiki ben ayakkabı bağımı bağlarken harçlığımı eğilirken cebimden düşmesin diye merdivene koyup orda unutup otobüs durağında onunla ve ablasıyla karşılaşıp durumumu utana sıkıla izah ettikten sonra ablasına  otobüs parasını biz verebilirmiyiz diye sormuş.Alev abla ya yok deseydi:)
        Benim canım ,birtanem ,dostum,kardeşim,Ahum.İyiki doğmuşşsun be .İyiki büyüyüpte birbirmizi bulmuşuz.Nan ben seni çok seviyorum be.Sen olmazsan ben naparım .Allah seni hep yanımızda tutsun.Sen benim canımsın canım.Kara gözlüm.Şimdi seninde bir yavrun olacak.abowwww birken iki olacaksınız ne kadar çekilirsiniz onu bilemem ama ben şimdiden gerçek anlamda teyze olacağım için çok sabırsızlanıyorum.Seni çok ama çok seviyorum.sağlıklı ,huzurlu mutlu çoluğunla çocuğunla bizimle çok güzel bir ömrün olsun YUHİ'm .İyiki doğmuşsun ,iyiki seni tanımışım.DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN güzeller güzeli arkadaşım.......

                                                                                                                MAHONİ,NİKO:)

     Umarım bu videoyu tekrar izlerken seni gülümsetebilirim:) Tık tık--->SEN BENİM UĞURLU YOLUMSUN



4/30/2013

YENİ DOĞAN BEBEKLERDE GAZ SANCISI

      Yeni doğan bebeklerde görülen en büyük problem GAZ SANCISI .Bizim Tuna'nın tam 50 gün sürdü şimdi çok şükür bir problemimiz kalmadı (maşallah lütfen:).Ama neler neler çektik.İlk iki hafta süperdi.Bebeğimi besliyor,hemen sırtına dokunmamla gazını çıkartıyor ve arkasından hemen uyutuyordum.Ne kadar akıllı maşallah deyip diğer annelere göre  kendimi çokşanslı bir anne olarak görüyordum.Nerden bilecektim ki kabus dolu gecelerin 2 haftadan sonra başlayacağını.uykusuz geçen kabus dolu geceler.
      Bebek biryandan ağlıyor bir yandan ben,uykusuzluk ,yorgunluk.Hep diyordum ki şu gazın kolu bacağı olsada tutup kolundan fırlatsam.Evet bu aşamada devreye eski usul anne teyze nine tavsiyeleri giriyor.Evde büyükler kimyon kaynatıp verelim demişlerdi ilk başlarda çok karşı çıkmıştım.Daha çok küçük zararı olabilir diye ama sonradan pes edip tamam verelim dedim.iyikide vermişiz bebeğim çok rahatladı .Tabi büyük mucizeler yaratmıyor ama yine de işe yarıyor.Bunu muhakkak deneyin kaynamış suda demleyip ılıdıktan sonra bir kaç çay kaşığı bebeğe içirin.Bir de ANASON bu da bebeğin gaz sancısını alıp mışıl mışıl uyumasını sağlıyor.Anasonu da bir fincan kaynar suyun içine bir çay kaşığı ölçüsünde atıp demleyin ılıdığı zaman bebeğinize  3 , 4 kaşık verin.ben yaklaşık 2 aylıkken içebildiği kadar veriyordum.
       Yeni doğan anneleri size daha az sancısız geceler diliyorum.

3/22/2013

BEBEKLERDE PİŞİK

              En korktuğum şeydi ve başıma da geldi.Bebeğimin poposu pişti.
Bunun nedeni sanırsam ıslak mendilini değiştirmemden kaynaklı oldu.
Nivea'nın ıslak mendilini kullanıyordum,Markette onu bulamayınca eşim Prima'nınkini almış.
Nivea bana kullanırken çok kuru geliyordu.,bu durumun normal olmadığını düşünüyordum. Prima ise gayet ıslaktı.Temizlerken daha tatmin ediciydi.Islak mendille kurulayıp ,pişik kremini sürüp altını kapatıyordum.Sadece 3 gün kullandıktan sonra bebeğimin poposunda kızarıklar gördüm.Sonra her altını açtığımda bu kızarıklar yayılmaya başladı.ve sonra işte o  vahim durum yaşandı, tamamen kızarıktı.3.gün sonunda hemen ıslak mendil kullanımını kestim.Ilık su hazırlayıp sık sık pamukla altını pamukla temizleyip yumuşak bir bez parçasıyla iyice kuruladım ve günde üç kez kortizonsuz mantar ve pişik kremini geri  kalan alt değiştirmelerinde de kantaron yağını poposuna yedirdim.4.günde tamamen geçti pişiğimiz.
            Şu an uzun bir süre ıslak mendil kullanmayı düşünmüyorum. Gerçektende pamukla temizlemek daha etkili ve sağlıklı geliyor.
             Umarım sizin başınıza gelmez ama olur da gelirse sizde bebeğinize bu uygulamayı yapabilirsiniz.
Ben etkisini gördüm.
                         Bebeğinizin altı, kuru keyfi yerinde olsun........

YENİ DOĞAN BEBEĞİNİZİ EMZİREMİYORSANIZ.

            Bir önceki yazımda epidural doğumdan bahsetmiştim.Sezeryan  prenses doğum olmasının yanında çok kötü bir duruma neden oluyor.Sezeryan normal bir doğum şekli olmadığı için sütümüzde normal tarihinden önce gelmiyor.Ben bu durumu yaşadım.sütüm 5 gün sonra geldi.Bu süre içinde üzüle üzüle bebeğimi mamayla besledim.Hastanede kaldığım süre boyunca yerimden zorlana zorlana kalkıp süt sağma odasına gidip 15 dakika bir meme 15 dakika diğer memeyi sağıp sadece 3 damla çıkarta bilip onuda koştur koştur çok değerli diye ziyan etmeyip bebeğimin ağzına damlatmıştım.
             Bu süre içinde bebeğim memeyi asla kabul etmedi.Hatta ağzını kilitliyor,elleriyle itiyor ve feryat figan morarana kadar ağlıyordu.Kendimi o kadar kötü hissediyordum ki benden tiksiniyor mu ,niye emmiyor,sütüm hiç gelmeyecek mi ,bebeğim anne sütü almazsa zayıf kalacak diye resmen bunalıma girmiştim.
            Eşimin kardeşinin eşi canımız oğlumun doktor olan  Zeliha Yengesi bebeği tamamen soyup benimle temas ettirmek istiyordu.Bende karşı gelip hasta olacağından korkuyordum.O pes etmeden her defasında soyalım bak bir şey olmaz beni dinle yapma böyle hasta olmayacak diyordu ama ben kıyamıyordum.Birgün beni dinlemedi bebeği tüm itirazlara rağmen sadece bezi kalacak şekilde soydu.Benimde üst tarafımı çıkarttı ve bebeğimi koynuma verdi.Memeyi ağzıyla tutmasını sağladı sadece 1 kaç dakika sürdü.O mememi almamak için çabalayan daha birkaç günlük bebek kokumla ve ten sıcağımla artık emmeye başlamıştı.Resmen ağlayacaktım o an sevinçten Allah Zelişimden razı olsun.
            Tabi bu arada yavrum emiyor ama sütüm çok çok azdı.Bu durumuda süt sağma makinası alarak hallettik .Kesinlikle marka olarak size MEDELA süt sağma makinasını öneriyorum.Çekiş gücü aşama aşama arttırılabiliyor ve çok güçlü.3 saate bir sağarak sütümün gelmesini sağlayıp, çoğalttı.Hatta ara ara geleceğe yatırım yapıp medelayla fazla sütümü sağıp stok yapıyorum.
            Lütfen bu yazımı okuyan kim varsa emmeyen bir bebek için bu yöntemi annelere önersin.Bende işe yaradı.Umarım bebeğimiz için çok önemli olan anne sütü alamayan bebekler içinde işe yarar.Anneler üzülmesin.Bebeler beslensin.
                            Şimdilik hoşça kalın ,dosça kalın ve kendinize iyi davranın:))))

                                                   Soracağınız her soru için ben burdayım.

                                   

3/21/2013

EPİDURAL DOĞUM.

      Hamileliğim boyunca her ne kadar normal doğumu istesem de maalesef olamadı.,epidural oldu.
Ama bu durumdan pişman değilim . Hani prenses doğum diyorlar ya gerçektende öyle.
asla korkulacak bir durum değil.Sancı çekmiyorsun.Bebeğin sıkışmadan dünyaya geliyor ve sen kendindeyken her anı keyifle, tadını çıkartarak yaşıyorsun.
    Benim doğum hikayemde en son gittiğim 38.hafta kontrolümde doktorum zaten azalan ve takip altında tuttuğumuz suyumun çok az kaldığını hem doktorum hem ben normal istediğimiz için bu geceyi sancı gelip normal yapabilme ihtimaline karşı evde geçirmemi ,sancı gelmemesi durumunda ertesi sabah 10 gibi bebeği alacağını söyledi.İlk tepkim hadi gece birşey olursa ,O strese giremeyeceğimi söyledim ve bu konuşmadan 4 saat sonra bebeğimi aldılar.
  Acı eşiği yerlerde olan ve zaten iğneden deli gibi korkan tamamiyle uyutulmamak  ve bebeğimin her anını yaşamak istiyordum. Belden iğne acıyacak mı düşüncesi titretmeye başlamıştı beni.Ama doktorum o kadar anlayışlı ve ilgiliydiki beni çok rahatlattı.Belimden iğne yapılırken sedyenin üzerinde belinizi tamamen dışa vererek oturuyorsunuz ve anastezi uzmanı belinize iğne ile giriyor.Acısı nasıl mı ? Eminim herkes hayatında tahlil için bile olsa kan aldırmışır.emin olun ki kan aldırırken ki acıdan daha daha az acıyor.ve bunu benim gibi Acıya karşı çok duyarlı ben söylüyorum.İğne yapıldıktan sonra sedyeye uzanıyorsunuz ve yaklaşık ene bir kaç dakika sürecek olan tamamen uyuşulmanız bekleniyor.Yavaş yavaş ayaklarınızı hissetmemeye başlıyorsunuz.Tamamiyle hissetmiyorsanız operasyon başlıyor.
    Doktorum artık başladığını söyledikten bir 20 sn sonra ne oldu kestiniz mi diye sordum.Oooo çoktan kestim dedi.Yani hiç ama hiç bir şey hissetmiyorsunuz.Bu arada keyifli ve duygusal bir sohpetten 5 dk. sonra doktorum bebeği çıkartacağını söyledi ve o ses duydum. yavrum ağlıyordu.Bebeğimi temizlemek için yan tarafa alınırken ben onu izledim ve bir yandan da karnımı kapatıyorlardı.Toplamda yarım saat süren operasyondan sonra beni odama sevk ettiler.
    Odada sadece çok üşüdüm onun haricinde cin gibi kendimdeydim ve bebeğimizle ilgilendik tüm akrabalar yanımda.Yani son derece keyifliydi.Ama daha sonra geçen birkaç saat sonra hafif hafif ağrılar başladı.bu aralarda 3 saate bir ağrıkesici yapılacaktı.Onlar işe yarıyordu.En dayanılmazı susuzluktu.Saat 17:00 dan başlayan su içme yasağım  03:00 a kadar sürmüştü.Saat 03:00 da yürümem gerekiyordu.İşte bu kadar şeyin en zor kısmı o oluyor.Yürüme kısmı biraz sancılı geçiyor.Yataktan kalkmak zor,yürümek daha zor.Ama her seferinde acı biraz daha azalıyor.ikinci ün hastaneden yürüyerek çıktım.
3. gün kalkıp tuvaletimi yıkadım.1 hafta kadar külhan beyi gibi yürüdüm ama oda geçti.şimdi 37 gün oldu bomba gibiyim.
     Kısaca özendirmek gibi olmasın ama normal doğum eğerki olmuyorsa kesinlikle epidural derim ben .
Tamamen uyuyupta yavrunuzun o muhteşem ilk saniyelerini kaçırmayın.Prensesler gibi doğurun:)))
Ben hiç ama hiç pişman değilim.
     Bir sonraki yazım emziremeyen anneler için olacakkkk....

                                                   Şimdilik hoşça kalın dosça kalın ;)))))

3/20/2013

ANNE! BEN ANNE OLDUM.

                                   Anne ,annem ,anneciğim , ben anne oldum.
         Evet o her zaman hayalini kurduğumuz bebek şu an kollarımda .
Çok güzel ,yumuk yumuk elleri var ,sanki bana benziyor.Adını Tuna koyduk.
Kız olsaydı biliyorum istemezdin ama sana o kadar yakışan senin o güzel adını koyacaktım. SEVGİ.
 Asabi çatık kaşlı ,ama çok masum bir erkek oldu işte.
          Biliyor musun sana yine çok ihtiyaç duydum. Hamileliğim boyunca zaten hep aklımdaydın ama en çokta hastaneye en son bebebeğime kavuşmak üzere gidişimizde çok ama çok aradım etrafımda seni.Hatta bakındım da , belki hayattayken en çok arzu ettiğin şeyi görmek için çıkıp gelirsin diye. Ama yoktun.
Ama ben dayanamadım ağladım anne ayaklarım zor geçerken girişten. Meğer ne zormuş sensizlik ya da en çok yanımda olman gereken andı belki . Sonra babamın kırmızı dolu dolu gözlerini görünce sende yaptığım gibi güçlü olmak zorundaymışım gibi yine içime akıttım göz yaşımı, babama sarıldım. sonra girdim içeri.
Ya sen nasıl muhteşem bir insanmışsın.Doktorumuz zaten senin çalıştığın doktordu.Çok üzülmüştü kaybına .Ama beni en çok şaşırtıp onure eden ise ameliyatım boyunca benle ilgilenen ebenin beni sana benzeterek tanıması ve senin hakkında konuşmamız.Çok ama çok üzüldü.Benim küçüklüğümü kardeşimi,nasıl fedakar bir  insan olduğunu söyledi bana bebeğim alınırken.Nasıl güzel ve çok nadir bir insan olduğunu anlattı bana ve ameliyathanede olan herkese.
Aslında sen işte o anda benim yanımdaydın taki odaya çıkana kadar .
          Hatta hamileleğim son ayında Berrin teyzeyle karşılaştık bir  bebek mağazasında beni görür görmez ağlamaya başladı.Senin o halimi görmeyi ne kadar çok istediğini.Arkadaşların en safı en temizi en güzeli olduğunu .hala eskilerle bir araya geldiklerinde seni andıklarını anlattı.Salya sümük ağladık anne o kalabalığın içinde.
           Sen derdin ya anne olunca anlarsın gerçekten de anne olunca seni daha iyi anladım.Verilen emekleri uykusuz geceleri.Loğusalığım süresince Tuna ağladı ,ben ağladım.Tunam gaz sancısına ben sana ağladım anne.Nerdesin haksızlık bu diye isyan etmek geldi içimden ama sonra yinede şükrettim 26 yıl doya doya yaşayabildiğim  için seni.Ah annem ah yerin asla doldurulmayacak.Hep özleyeceğim.Tunam'a seni anlatacağım.Hayatta olsaydın ne kadar şanslı bir çocuk olacağını ,onu ne kadar seveceğini, nasıl çılgın bir annaneye sahip olacağını anlatacağım.Yavrum seni bilerek büyüyecek annem.
          Bazen hala kıvrılıp koynuna girmek istiyorum,kokunu içime çekmek,seni sımsıkı sarmak ,sana sığınmak istiyorum anne. Umarım kokum senin gibi olur annem.Senin gibi anne olabilirim annem.Ben seninle hala gurur duyuyorum oğlumda benimle gurur duyar annem.
               Bu arada doğum günün kutlu olsun annem.Ne olur hep yanımızda ol,doğum esnasındaki gibi kendini hissettir annem.Şimdilik benden bu kadar seni çok ama çok seviyor ve çok özlüyorum.Burdan taaa oralara Tunam'ın mis kokuları gelsin annem.......
             

3/18/2013

OĞLUMLA TANIŞIN...

             Evet biraz geç oldu bu haberi burdan vermek ama kuzum geldi.Bugün tam 34 gün oldu.Tuna Kemal Üsgüloğlu.Şu an 34 dedim ama hala inanamıyorum zaman ne kadar çabuk geçmiş çok minikti ,hala da minik ama bir haftalıkken Allah'ım ne zaman büyüyecek 20 günü görecekmiyiz,2 gün olunca 1 aylık bebeği olanlara imrenip bir ayı görecekmiyiz derdim.Şimdide 34 günlük 40 'ını bekliyorum.Sonraki hedefimiz 3 aylık:)Napalım o kadar minik ki kıyamıyorum.Her an elim yüreğimde.
            Yeni anne olacaklar için burdan tavsiyelerim olacak ve deneyimlerimi paylaşacağım.İnsan gerçektende çok ihtiyaç duyuyormuş bu bilgilere.

                O kadar güzel bir duygu ki .Karnında hissetmek başka , koynunda hissetmek başka.Gün geçtikçe daha bir bağlanıyorsun.Aklıma gelince gözlerim doluyo.Kokusu hiç burnumdan gitmiyor.Onun acı acı ağlma sesinde kahrolup Allah'ım ne olur onun acısını bana ver diye dua ediyorum.Uyanıkken onu izleyip mimiklerine gülmek babasıyla en büyük hobimiz oldu.Bizim oğlan biraz asabi ve babası kılıklı keyifçi ,sabırsız, ağır adam.Ben kısaca ona sen Tuna Alemdarmısın oğlum diyorum.
                 Şu an bütün dualarımın  içinde Allah'ım ne olur bu duyguyu yaşamak isteyen her kadına ver ,var.Bu duygudan mahrum kalınmamalı.
                Bundan sonra her fırsatta oğluma yaazacağım günlük yazılarımı takip etmek isterseniz http://tunamagunluk.blogspot.com/ burda olacak.
               Şimdilik iki ara bir derede hazırladığım bu yazıya son veriyorum.Kısa ve hızıca oldu,malum Tunam uyanmak üzere:)))
                                                       Hepinizi mis mis öperiz:)))))

1/23/2013

''BİR DUA...'' Gerçek bir hikayeden.

                                                       
                                                         BİR DUA.......

        Moses Mendelssohn yakışıklı bir adam değildi.Boyu kısa olduğu gibi,çok garip de bir kamburu vardı.Moses Mendelssohn günün birinde Hamburgda yaşayan bir iş adamını ziyarete gitti.İş adamının Frumtje adında,çok güzel bir kızı vardı.  
         Moses bu güzel kıza umutsuz bir aşkla tutuldu.Fakat güzel kız onun bu çirkin görüntüsünden ürkmüştü.O nedenle , onun sevgisine karşılık vermek ,yüzüne bile bakmak istemiyordu.Ayrılma zamanı geldiğinde Moses güzel kızın karşısına çıktı ve  tüm cesaretini toplayarak sevgisini anlatmayı denedi.Kızın güzelliği öylesine olağanüstüydü ki ,bir an için onun cennetten geldiğini bile düşündü.Fakat kızın yüzünü kaldırıpta yüzüne bakmamaktaki direnci Moses'i çok üzdü.
        Güçlükle başarabildiği konuşması sırasında çirkin aşık bu güzel kıza bir soru sordu.
          __ Evlilikleri kaderin belirlediğine inanır mısınız ? dedi.
          __ Elbette ,diye cevapladı genç kız,gözlerini kaldırmadan.Moses'in yüzüne bakmamaya çalışarak bir soru da o sordu:
          __ Peki ya siz ,dedi,
          __ Siz inanır mısınız buna ?
       Moses bir an bile duraksamadan cevap verdi:
          __ Evet ben de inanırım. Ve sözlerine şöyle devam etti:
          __ Biliyor musunuz ,annem bir erkek çocuğu doğuracağını hissettiğinde şöyle dua etmiş:
          __ Tanrım hiç şüphesiz benim oğlum için bir kız belirledin kaderinde .Eğer oğlumun evleneceği kızda bir sakatlık olacaksa ,bu sakatlık benim oğlumda kalsın,evleneceği kız güzel olsun.Sakat ve çirkin bir kadın ,sakat ve çirkin bir erkekten daha çekilmez olur.
        Moses'in bu sözlerinden sonra Frumjte gözlerini yerden kaldırdı.,onun gözlerinin içine baktı,elini uzatıp Moses'in elini tuttu.Ve daha sonra Moses'in sevgili eşi oldu.
                        
                                      Bu öykü bir ''peri masalı'' değil.Ünlü Alman besteci 
                             Mendelsshon'un büyükbabası ile büyükannesinin evlenmelerinin 
                                                              öyküsüdür.

               Alıntı:KENDİ KUTUP YILDIZINI BUL.
                                       

                        Demek ki bundan sonra güzel bir kadın yanında çirkin bir adam , yakışıklı bir adam yanında çirkin bir kadın görünce yorum yapmadan bir kaç kez düşünmek lazım . Bu dua bir evlada gerçekten hayırlı bir dua mı yoksa beddua mı bir erkek çocuğuna hamile olan anne adayı olarak ben karar veremedim:)))Allah hayırlısını, kalbi,huyu vicdanı güzel olanı yazsın kaderlerine...













1/20/2013

34 HAFTAYI DEVİRDİK:)))

    

       Evet devirdik mi artık koskoca 34 haftayı kaldımı 6 hafta .İçimdeki mucize hergün kendini başka bir şekilde hissettiriyor.Bugün yaptığı haraketlerin dün yaptıklarıyla alakası bile yok.Çok ilginç ama evet hergün bebeğimi başka bir şekilde hissediyorum iki hafta önceki halinin bugünle alakası yok.Anne olanlar bilirler bu duyguyu.Özel bir durumdan dolayı anne olamayanlara diyeceğim bir şey yok ama anneliği keyfi olarak bekletenler çok ama çok şey kaçırıyorsunuz.Bence şuan itibari ile koşun uykuya:)))
        Keşke kelimeler cümleler yetsede anlatabilsem duygularımı ne hissettiğimi.Tarifsiz masal tadında pespembe.Bazen meleğimin hareketsiz olduğunu hissediyorum.Büyük bir panik yaşıyorum ve sanki o bunu hissedip hemen hopp bir tekme  'Korkma anne ben burdayım 'der gibi.
        Bide hani derler ya Cennet Anaların Ayağının Altındadır diye.Evet gerçektende cennet birilerine karşılıksız bahşedilecekse o da analardır.Neden mi daha ilerisini henüz bilemiyorum ama şuan kilerde bile şimdiden meleğim için bir çok şeye katlanıyorum.Pes ettiğim anda onun bir tek haraketi siliyor herşeyi.Artık uykusuz gecelere çoktan karıştım.Gece en az 4 kez WC , 8 bardak su.1 saat yatak odasında 1 saat oturma odasında uyumaya çalışma çabaları,ateş basmaları ,sıcaktan dolayı çekilen uykusuzluk.Sabah ezan sesiyle uyuduğunda saat 6 da çalan hadi kalk işe git diye bağıran telefon alarmı.Şiş gözlerle uykusuz gidilen işte masa başında çekilen korkunç sırt ağrıları.Aman bunlar sakın korkutmasın hepsine katlanılıyor.Hani doğuranlar derler ya bir gülüşü herşeye bedel tüm yaşadığın olumsuzluğu unutmak için.Unutuyorsun.gerçektende.Onun içimdeki bir kıpırtısı ,Onu kollarıma alacağım göreceğim heyecanı çekilen her acıya her sıkıntıya bedel.
        Bi de asla mağazadan birşey alırken hiç bukadar mutlu istekli heyecanlı olmamıştım.Ona aldığım her kıyafette içindeyken meleğimi hayal edip ona bir an önce sağlıkla sıhhatle kavuşmak istiyorum.
      Neyse şimdilik bukadar,E hadi kuzumla benden hoş vakitler:))))
                                               (Bu fotoğraflarda 30 haftalıkken)