SIKILAN BAKSIN.

      Sıkıldım sıkıldım sıkıldım .Hamilelikten değil ama her gün ne giyeceğim derdinden.
Yine de yaza göre daha şanslıyım aslında uzun tunikler , taytlar ve çizmeler hayat kurtarıcı.
Bugün 26 haftamız bitiyor hamilelikte ve bende kocaman bir karın leğen kadar bir basen ördek gibi bir görüntü ve o öredeğin pati pati yürüyüşü var.
      Herkes yalan söyleyebilir ama ah şu aynalar yok mu hiç lafını esirgemeden suratına pat pat her gerçeği vuruyor vallahi.
    Yazık vallahi bana,her gün alış veriş sitelerini açıp açıp bu yılın trendlerine salya akıtıyorum.Zayıf incecik hatunlar bana ciğer gibi geliyor.Bu arayışlar içinde yeni yeni siteler keşfediyorum. Alamayacağım halde ay şunu da alsam  36 bedeni nasıl olsa zayıflayacağım tekrar diyerek hayal kuruyorum ama nanay hadi zayıflayamazsam  en küçüğü 34 en büyüğü 36 beden olan dopdolu olan geçici olarak ücretsiz izin verilmiş kocaa bir dolap ve  en büyük boy iki hurcum arasına o el kadar şeyleride atıp zaten altüst olmuş dünyamda daha büyük depremler yaratamam deyip vaz geçiyorum.Hele o ayakkabılarım aman Allahım hiç biri mi olmaz sakın bana sizde demeyin 'üzgünüm ama hamilelikten sonra ayaklar 1 numara büyük kalıyor'.NNNaayırrrrrrrrrrrrrrr.hem daha giyemediğim ayakkabılarım var hem de zaten 39 numara olan ayaklarım daha ne kadar büyüyebilir.Kabusa Bak.Vallahi evde bir servet yatıyor.Aç gözlü kurt arkadaşlarım kapılarda ancak ben öldükten sonra sahip olabilirsinisz diyorum :p  Şaka  maka da onlar benim zayıflamam için amacım.veremem veremem veremem şekerler.
    Neyse bu kadar ağlar sızlarken  Allah korusun erken doğum olsa doğursam giydirecek bir bez parçası bile olmayan oğluma minnoşuma yeni doğan katogorisinden beş parça tulum aldım .Allahım Allahım o ne tatlı el kadar şeyler .Bu arada ateş pahası da .Yaw el kadar parçalar ne fiyatlar ama .Sanırım 1 yıl sonunda benim minnoşun dolap serveti beni ikiye katlar:))Yani her işte bir hayır varmış derken kendime alamadığımın acısını oğlumla çıkaracağım.Annesine yar olmuyor yavrusuna olsun bari dimi.
Tam bu sıralarda bir mail aldım sevgili Eylül.Eylül öncelikle bir indirim sitesiyle haberdar etti bu site http://www.indirimlr.com .Kesinlikle girip bakmanızı tavsiye ediyorum.Ve şöyle güzel bir yarışmaları var .Yılbaşına ait En güzel kombini yapan için güzel hediyeleri var.Dilerseniz Eylülün adresinden http://indirimlr.blogspot.com/ detaylı bilgileri alabilir siniz.Ben Kesinlikle katılmak istiyorum.Yılbaşında giyemeyeceğim ama en azından görüpte içimin yağlarının eridiği elbiselerden bir kombin yapabilirim.Birazda ruhum doysun.Böyle bir yarışma için çok teşekkür ederim Eylülcüm.
        Neyse canlar ,o vakit ben şimdilik kaçar .Kendi koca bedenimde kendi halimde işimi gücüme döneyim.Hepinizi çok sever ve kucaklarım :)))

HOMİNİ GIRTLAK,PUFİDİ KANDİL,TUMBA YATAK

    Bu sözü alıpta şarkı yapan Sevgili Sezen ablamız minik serçemiz kesinlikle biz hamileleri düşünerekten yapmıştır.Hatta kendi hamileliğinden etkilenmiştir.Şu an bu yazıyı okuyan bütün hamile annecikler ya da doğum yapmış ve aradan kaç yıl geçerse geçsin o hamilelik duygusu acısıyla tatlısıyla buram buram burnunda olan anneler %100 bana katılıyorlardır. Niye mi?Hemen açıklayalım.

      Homini Gırtlak,Pufidi Kandil,Tumba Yatak  kısaca ye ,iç ,yat demek.Ye,dua et ,sev değil.

Hamileysen yersin,yedikten sonrada lambaya püff der uyursun hatta lambaya püfff demene gerek yok,gece gündüz.Evde-işte, arabada-dolmuşta sandalyede-koltukta hiç fark etmiyor,her an uyku halinde oluyorsun.

     İşten eve gelipte 7,00 da yemek yapmaya başlayan ben 8,30 da koltuğa tv karşısında 2,80 uzanıp sonra gözünü açtığında saatin 11 olduğunu farkedip uyku halinde yatağa sürünerek gidiyorum.Zaten rezil uykuyu hep sevmiştim ama yinede arada ay yok yatağım diyebiliyorken şuan hopp sandalye bile olabilir rep rezil uyku modundayım.Ama en kötüsüde gittiğiniz misafirliklerde gözünüzün hep uzanacak bir yerde olması ve hani her yerde uyuyabiliyorsunuz ya o yüzden o sandalyenin koltuğun minderin yastığın size O Ses Türkiyedeki jüri üyeleri gibi ''beni seç beni seç'' demeleri ve mutlu son şahsımca saat 9,30 u görüyorsam misafirlikte bile şanslıyım napayım uyuyorum ben Hamileyim:)
     Hele ki o doyumsuzluk offff ye ye nereye kadar dimi çok nadir kendimi tutabilsemde çoğu zaman aman boş ver mehtap kimse yok görmüyor işte ye diyorum ve hominide gırtlak yapabiliyorum.en son vukuatim gece farklı olarak yine uykuya daldığım 8,30 kanepemden 12,00 civarlarında kalkarken sevgili kocamın mutfakta aşırdığı sarellanın ağzını açık bıraktığını görünce önce kısa da olsa  sinirli bir göz pörtlemesi ve hoppp hemen ardından ayağa kalkmış ve içeriden gelen sevgili mide seslerimi duymamazlıktan gelemeyerek yarı uykulu halimle oturup başına nerdeyse yarım ekmek yiyeyerek karıncağızımı ödüllendirdim.Sonrada Yarı kapalı gözlerle hiç birşey olmamış gibi yatağa.
    Neyse kısa ve öz şuan oldum küçük bir fil Allah sonumu hayır etsin.Daha önümde 4 ay var .Meleğim 'dur sakın yeme ne olur dayan'derken şeytanım ise ' Mehtap nasıl olsa hamilesin ye tabikide sonra verirsin amannnn battı balık yan gider'diyor.Bu durumda sevgili babannemin lafını kullanmak lazım Kör Şeytanın Kör Gözüne .... ama diyemiyorum işte .Neyse ya hepinizi çok çok öper Hamile arkadaşlarıma bir nevi tercüman olup onların desteklerini beklemekteyim:)))
                                                   O VAKİT PUFİDİ KANDİL:))

       

DEFOL GİT BAŞIMDAN POLYANNA

           O herşeyin olumlu tarafından bakabilen ,en kötü olaylarda bile kendine mutlu edebilen,hep güler yüzlü nazik olan POLYANNA’nın ben ağızına lapakla tüküreyim.Onu idol aldık,mutlu olduğumuzu sandık ,iyi halt etik.Şunu çok ama çok iyi anladım ki ben nazik ince oldukça hatta çok ince ince düşündükçe Böyle hertarafıma gövdesi kalın mı kalın uçu ince mi ince kup kuru giren girdi işte, anlayın.

           Arkadaş sokan yaranır lafı o kadar doğru bir laf ki.Yıllarca salak gibi hatır gönül dedik büyük saygı dedik,arkadaş üzgün dedik,Allah Allah yok yok öyle demek istememiştir boş anına gelmiştir dedik durduk.Meğersem kandırmışım kendimi.Salağım.

                Artık ilgi alanımdaki insanlar o böyle lafı ince ince sokarlar nasıl girdiğini anlamaz bide oh çok şükür dersin ,herşeyler tekelindedir senin düşündüğünü ama diline koymadığını yada bir kez başbaşa söylediğini daha sonra kendi fikriymiş ilk kez aklına gelmiş gibi ortaya atar sende saf saf e ben de böle düşünmüştüm dediğinde utanmadan sıkılmadan ar namus olmadan ahahah ne kadar özentisin deyip bide aşağılar ya seni.Bir de sen hep hoşgörülü şaka kaldıran güleryüzlüsün herkes sana her bok,saçma sapan her şakayı yapar da herkesle kendine gülersinnn okadar enginleşirsin ama aynı kişiye gidipte daha basit bir şey dersin de üstüne köpek gibi saldırır aygır gibi suratını sallandırır.Herkesin en iyi arkadaşı görünür özentidir ama nerde laf oraya kayar ,nerde ortam oraya kaçar ama yinede senin en iyi arkadaşındır ya ,senden aldığını başkasına satar aman bak kimse bilmiyor der ama aslında herkes biliyordur.herkese kendini özel hissettirir ama bi bok değilsindir.herşeyi ben bilirim havasındadır kibir hat safhada mütevazilik yerlerde yaptığı iyilikte gizli saklı değil ortada olan insanlar size diyorum her bokunuza özeniyorum artık.

                Artık bilmiyorum hamilelikten mi nedir hormanal mi kafayı yedim.Haksızlığa zaten gelemezdim şimdi hiç gelemiyorum ,Artık hiç de nazik ince duyarlı olamıcam bana gelene kadar kaşıya gelsin dicem.valla bende lafları sokup sokup asla alttan almayıp ohhh şöyle ayağımı uzatıp izlicem.

                Böyle sahte riyakar yalancı yalaka mı yalaka insanlardan nefret ötesi nefret ediyorum ama bakıyorum da onlar gayet daha mutlu .Size diyorum iğrenç yalaka ne oldum delisi sonradan görme ,riyakar ,burnu havada maymunellalar o burnunuzu kıçınıza sokacam.Gitti o salak saf suskun saygılı sevgili mehtap .Öldürdünüz.Hadi bakalım hepinizi helvamı yemeye bekliyorum içinde enfes ağzınıza layık yılanlar çiyanlar pislikler olacak.AFİYET OLSUN.

Nerde o eski Ramazanlarrr

      
  Dün sabah işe giderken güne ,çocukluğuma dair bir özlemle başladım.Ramazan'da evde herkes oruç olurdu biz çocuklarda oruç olduğumuzu sanırdık ben mesela sakız çiğnerdim kimse görmeden,su ile ağzımı çalkalardım ama çaktırmadan boğazımdan suyu akıtırdım nasıl olsa ağzım kapalı kim bilecek.Çocukluk aklı.Neyse iftar vakti geldiği zaman top sesini duyardık ezandan önce sonra ezan okunurdu hatta dün babam bendeydi ona sordum
       _Ya baba ben yanlış mı hatırlıyorum top sesi duyuluyordu dimi atmıyorum yani.
       _Yok kızım duyuluyordu ama daha eskiden daha net duyuluyordu çünkü ozaman bu kadar araba ses yüksek bina yoktu dedi.
        Top'ta Adana'nın tarihi eserlerinden olan Kuru Köprü'den atılırmış,dün öğrendim.Neyse ben mahalle çocuğu olaraktan çok ii bilirim genelde eski mahalleler kökenli aileleri barındırırlar geneli ev sahibidir.En az 2 kuşaktır yerlidir orda çok az kiracı vardır.Ezan okunmaya başlayınca sokaklarda kimse olmazdı.Babannemde yer sofrası açılırdı ve üzerinde koca bir sini.Çorba ,Ana yemek muhakkak pilav,cacık ve bu sofranın asla vazgeçilmezi Hoşaf.Babannem birde sofraya siyah zeytin koyardı.Oruç,zeytin  ve suyla açılıp yemekler yenilirdi ve en sona gelindiğinde

 ben Hoşafın herzamanki gibi suyunu içer tanesini bırakırdım.Babam da bana her defasında Eşşek Hoşaftan Ne Anlar,Suyunu İçer Tanesini Bırakır derdi:))Ya babaaaaa dediğimde herkes bana gülerdi.Halada hoşafın her tanesini yiyemem.Ben eşşekmiyim ya:))Neyse iftardan sonra çay faslı başlardı.Çayla birlikte televizyon izlenirdi.Yanlış hatırlamıyorsam o zamanlar Ramazana özel eğlence programları vardı.Sonra uyku vakti geldimi babannem saatlerce kazanlarda kaynattığı bembeyaz mis kokulu o çarşaflarını,yatak odasında sandığının üzerinden getirip evin en sıcak yeri olan oturma odasına açtığı  yer yatağının üzerine sererken ben her defasında kedisi  olan çok ii bilir kedi gibi çarşafın üstüne  kendimi atıp  sonra bir sağa bir sola dönerdim durmadan .Sonra babannem yine açık renk basma geceliğini giyip beni koynuna alırdı üzerimizde de kendi elleriyle yüzünü sık sık yıkayııp diktiği sırıklı yorganı çekerdik.Kış soğuk babanne koynu yer yatağı ve yorgan burnumda tütüyor.

  
 Evet bitti sanılmasın.Şimdide sahur vakti geldi.Davul sesiyle maniyle uyanırdık.Ama ben yataktan çıkmazdım.Babannemin ilk işi kalkar hemen odun sobasını yakar .Geleneksel sahur yemeğimiz olan kahvaltımızı hazırlardı.Menümüzde asla vazgeçilmezler.Haşlanmış yumurta ,tulum peyniri,sıcak pide,zeytin çilek reçeli ve çay.Sıcak pideyi sahur vakti nerden buluyordunuz demeyin.Mahallede herkes oruç tuttuğu için her evin lambası yanardı ve sokak o satte bile kalabalık olurdu herkes hemen hemen aynı zamanlarda evden çıkar eve çok yakın olan pide fırınından pidesini alırdı.Sıcak pide bu yüzden işte.

 

    Bi de en güzeli ve özlemle bekleneni de bayram sabahıydı.Evin erkekleri bayram namazına giderlerdi.Sonra ellerinde sıcak pideleriyle gelip o bayram sabahı kahvaltısına erkenden hep birlikte gün ışığında ailecek başlanırdı.
      Şu an bile böyle kalabalık bir evde herkesin oruç tuttuğu bir ailede bir gece iftar sahur ve bayram sabahı yapmak isterim.Çünkü bizd bile kalmadı bu ESKİ RAMAZANLAR.
     
Neyse hepinizi öper Hayırlı Ramazanlar diler.Oruç tutanlarınıza Allah kabul etsin der ben kaçarım.
                         O vakit eski Ramazanları yaşatalım yaaaaa:))))

BUYRUN TANIŞTIRAYIM

Tarih 27.06.2012 saat  22,30 ya şurda biyerde test vardı bozulur mozulur kullanayımda atayım dedim ve testi yapıp bekledim.Okadar çabuk ilerledi ki ve ilk çizgi çıktı sonra ben öle umutsuz bakarken birden belli belirsiz ikinci çizgi oldu ama o çizginin belirginleşmesiyle aynı oranda benim gözlerde açılıp irilişemeye başladı.

Yüzüme oldukça şapşal bir gülümse yerleşmiş haliyle
BEN:Aşkımmmmmm bi gelirmisin?
KOCA:Tv izlerken ne oldu hayatım ?
BEN: Ya bi dakika gel sen bişe göstereceğim
KOCA: Hıh geldim ne oldu hayatım gene
BEN:YA aşkım sana bişe dicemmmm diyorum veeee arkamdaki ellerimi öne çıkararak avcumdaki testi gösteriyorum o anda ellerim titriyor.Enis teste bakınca önce anlam veremiyor sonra iki çizgiyi görünce afallıyor sonra ne yani şimdi sen hamilemisin diyor sarılıp gülüşüyoruz ama ben emin olmak için adamı o saatte eczaneye yolluyorum ya hadii git bir tane daha al ama farklı marka olsun deyip.Neyse geliyor ve bir daha yapıyoruz.

Evet test pozitif Aile olacağız:)))
O anda bu haberi herksle paylaşmak istiyorum ama kesinleşmeside lazım çok az özel birkaç kişiyle paylaştıktan sonraaaaaa












Ertesi gün doktordan randevu alınıyor ve randevu günün gelmesi bekleniyor.Evettt o gün gelip çattınca ultrason aletinin gösterdiği o harika görüntüye bakıyorum karşımda siyah bir leke bişeye benzemiyor kara kuru bişe ama sanırım o anda hayatımda ik defa dünyanın en güzel gülümsemesi yerleşiyor yüzüme.Kendimi okadar mutlu güzel özel hissediyorum ki.İlk fotoğrafımızı veriyor doktor amcamız.Burda daha 5 haftalığız.

Elimizde ilk fotosu babakıp bakıp gülüyoruz Enis'le.Ve artık herkesle paylaşılıyor.Herkes çok mutlu bizim gibi:))
Şu ana kadar çektirdiğimiz diğer pozlarımız da sırasıyla aşağıdaki gibidir.

Şu an 10 haftamız bitti .
Bi de benim bu aralar ve daha 7,5 ay daha yan gelip yatacak olan kuzumun kıyafetleri bile var.Hemde kimden geldi canım ciğerim minikkuş Asiye teyzemiz benim doğumgünmde öyle güzel bir hediye yollamış ki sadece BAYILDIM.
Paketi alıpta açtığım andan itibaren gülme krizine girdim.Paketten önce cicimi cici bir elbise çıktı.İş yerinde herkes başımda ay ne güzelmişşşş bu deyip bakınırken sonra ben pakette birşey daha olduğunu farkettim ve bi çıkarrtım asıl kahkahayı patlattım çünkü erkek olma ihtimaline karşıda bir slip mayo almış Yerim ben bunları.Çok duygulandım çok beğendim ve çok eğlendik Bugüne kadar hayatımda aldığım en güzel hediyelerden biriydi.Enis ben ve kuzum çok teşekkürediyoruz Asii teyzemiz:)))

        Neyse  teyzeler ,amcalar ,ablalar biz şimdilik kaçıyoruzzz .Özleyin bizi olur mu?

Leylek Leylekkk Geliyorrrrrrr:))

      
     Çok ama çok mutluyum. Sonunda benimde karşılıksız seveceğim,gecelerimi feda edeceğim,
niye daha önce yapmamışım diyeceğim,o hasta olduğunda çok üzüleceğim ama Allah'ın bana sonsuz bir güç verip her daim başında olacağım,o mutlu olduğunda gözlerinin içine bakarken gözlerimin dolacağı,o ağladığında üzüldüğünde başını yaslamak istediğinde herzaman sorgusuz sualsiz kollarımı açacağım,sırası geldiğinde gerçektende giymeyip giydireceğim yemeyip yedireceğim hayatımın çoğu dönemini onun ahlaklı ,merhametli,güzel huylu ,vijdanli mutlu bir birey olması için adayacağım,ilk başlarda yumuk yumuk elleri,badem gözleri,minik ayakları,kelebek dudakları ,fındık kadar bir burnu olan öncelikle Allah'ın izniyle bir evladım olacak.
          Henüz 10 haftalık.Bir an önce Karnımın kocaman olmasını ve bebeğimin içimdeki hareketlerini hissetmek istiyorum sonrada kollarıma almak istiyorum.
          İlk öğrendeğim zaman yani testin sonucunu ilk gördüğün zaman o andan itibaren sabaha kadar her gözümü açtığımda Allah'ım ne olur sağıklı olsun eli kolu bacağı içi dışı heryeri başka bir şey istemiyorum diye dua etmiştim.Demek ki annelik o andan itibaren başlıyormuş.Şimdi hayatımı ona göre yaşıyorum hatta hem babası hem annesi ikimiz de hayatımızı içimdeki bu meleğe göre yaşıyoruz.Bizim meleğimiz biraz nazlı nerdeyse tam 3 haftadır yatıyorum.Şu 1,5 ayıda atlatırsam meleğim dahada güçlenecek.Bu süreç içinde bana sonuna kadar destek olan eşime bir taneme minnetarım.Her an yanımdaydı yediğim yemekten yattığım yataktan ,meyvemden ,beslenmemden,çamaşırımdan yıkamasından asmasından ,ev temizliğinden herşeyden kendi sorumluluğu seve seve üzerine aldı ve beni bir an yalnız bırakmadı .Ne şanslıyız meleğimle ben.Sağol babası büyüyünce bunları anlatacağım bebişimize:)
        Yakında sizinle tanıştıracağım bu nazlı meleğimi.Özleyin bizi olur mu?

GÖZDE'YE....

       Birgün işyerinde fido Sykpeden yazıyor Mehtap Gözde çok acil sana ulaşmak istiyormuş.Bende Dur bidakka gözde kim diyorum.Ya varya gözdenin gözünden bloğu o işte ama ben tanımıyorum Hayırdır inşallah valla çok acil konuşmak istiyormuş diyor ve bende twitterdan gözde'yi ekleyip DM atıyorum merhaba Gözde ben mehtap nasıl yardımcı olabilirim.Gözde seninle acil konuşmam lazım diyor.Ne ile ilgili diyorum annenle ilgili yazdığın yazıyla diyor.Tabi ben şok ne alaka diyorum Gözde. Tanımıyorum,İstanbul,annem ne alaka neyse telefon numaralarımızı veriyoruz Gözde beni arıyor.Efendim diyerek telefonu açıyorum.Telefonun diğer ucunda ağlamaklı bir ses Merhaba Mehtap ben Gözde annenle ilgili yazdığın yazıyı okudum Ben de anneciğimi bu yüzden kaybettim diyor ve ağlaması şiddetleniyor ne yapacağımı bilemedim .Bende aynılarını yaşadım dediğin herşeye katılıyorum.Seni çok ii anlıyorum Yazıyı okuduğumdan beri kendime gelemedim...Birsürü şey anlatıyor beni duygulandıran,onları burdan anlatmayacağım bize özelkalsın .O konuştuğu sürece sadece dinledim hiç araya girmeden nasıl bir patlama yaşıyordu belliki tekrar yaşıyordu o anları bir yandanda düşündüm demekki tek değilmişim aynı şeyleri başkalarıda yaşamış.Gözde resmen içime bir taş bıraktı ama en değerlisinden O an gerçekten Gözdenin yanında olmak ona sıkı sıkı sarılıp onunla saatlerce ağlamak istedim.Evet etrafımda bir sürü insan vardı meleğimi  kaybettiğimde ama kimsenin beni gözdenin gözdeyi de benim kadar anlayacağını sanmıyorum.Şu an en çok istediğim Gözdeyi görmek onunla dertleşmek ve bir kaç gün geçirmek.
               Az önce Gözdem aradı ve yaşgünümü kutladı,unutmamış.Bu blog dünyasının bana kazandırdığı en özel insanlardan biride Gözdedir.Seni çok seviyorum Gözde tanımadan dokunmadan görmeden ama biliyorum ki senin kalbinde de benim yaşadığım ama yerini hiç bir şekilde dolduramayacağımız bir boşluk taşıdığını ve bunu bizi bağlayan yakınlaştıran bir sebep görüyorum.Sen bundan böyle hiçbir zaman bırakmayacağım bir kardeşimsin....

İNSANOĞLU BİR TUHAFTIR

        
Ünlü bir bilgeye,insanoğlunun onu en çok şaşırtan davranışlarının neler olduğunu sordular:
           Bilge, bu " neler"i tek tek şöyle sıraladı:
        *İnsanoğlu çocukluktan sıkılır,büyümek için acele eder,sonra da çocukluğunu özler.

        *Para kazanmak için salığını yitirir,sonra da sağlığına kavuşmak için paralarını yitirir.

        *Yarını o denli düşünür ki,yarını düşünmekten bugünü aklına bile getirmez.Oyüzden bugününü de yarınını da doğru dürüst yaşayamaz.

        *Hiç ölmeyecekmiş gibi yaşar sonra da hiç yaşamamış gibi ölür.

         Aynı bilgeye ,bu durum karşısında önerilerinin neler olduğunu da sordular .

         *İnsanoğlu hiç kimseye kendini sevdirmeye çalışmamalı...Kendini sevilmeye bırakmasının yeterli olduğunu bilmelidir.

          *Yaşamda "en az şeye gereksinim duyma"nın,"en çok şeye sahip olmak"tan daha önemli olduğuna inanabilmelidir.

         *Başkaları tarafından bağışlanmayı beklemek yerine,kendini bağışlamayı başarabilmelidir.

                                             KENDİ KUTUP YILDIZINI BUL KİTABINDAN BKZ 182-183

        Belki çok paylaşmadım ama kitap okumayı çok seven biriyimdir ve okuduğum kitaplar arasında en keyif aldıklarım arasında KENDİ KUTUP YILDIZINI BUL vardır.Okudukça doyamadığım.Güldüğüm ,düşündüğüm ,hımmm doğru aslında dediğim bir kitaptı bu.Herkesin okuması gerektiği kendinden birşeyler bulabileceği küçük hikayelerle dolu bir kitap.Ben okurken çok keyif aldım ve sizlerede tavsiye ediyorum.
         Kendi Kutup Yıldızınızı Bulmanız Dileği ile .....
                                       Hoşça kalın ,dostça kalın ve kendinize iyi davranın:))))

             Son bir not sevgili UMAR arkadaşım yokluğumu farkedip beni sorduğun için                    teşekkürederim,İşte geldim burdayım:)))

1 MAYIS TATİLİ OHHHHH MİS MİS:))

Sabah kaktım ve güne canım ciğierim kuzenim Çilemimle kahvaltı ederek başladık.Kahvaltı ,arkasından kahve,arkasından muhabbet sonra hadi kalk gidelim havanın dışarının tadını çıkaralım derken attık kenidimizi yollara parklara.

 Doğal Parka gidip birazda çekim yaptık.Bol oksijenli yeşil dolu huzurlu bir yerdi.Negatif enerjiye toprağada verdik mi.

Dopdolu pozitif olup düştük yollara yine ve çokk uzun zamandır medeniyetten uzak olan ben piyasa içine karıştık.Ben bayıldığım Özsüt tramisusunu yerken Çilem limonlu cheesecake 'ini yedi ve arkadaşlarla buluşuldu.

Kahve muhabbet derken kocada akşama arkadaş yemeğinde Çileme kısıra gidildi böyle ailecek cümbür cemaat yedik kısırımızı ettik dansımızı.Dans derken Bizim Rüzgar bebek sıpası yemek yesin diye karşısına geçip göbek attık:)))Ve veda vakti geldi saat 10 ve bir mutlu sona gelindi.Evli evine köylü köyüne......